BEYİN SAPI,
REFLEKS DAVRANIŞLAR VE KRANİAL SİNİRLER
Sürüngenler, amfibienler ve balıklar gibi basit
ömurgalılarda önbeyin beynin sadece küçük bir parçasıdır. Bu iki
temel bölüme ayrılmıştır:
1-
olfaktor
işlemleme
2-
beslenme,
su içme, üreme, uyku, acil yanıtlar gibi yaşamı sürdürmek için
gerekli olan temel davranışlarda otonomik ve endokrin
davranışların bütünleştirilmesi.
Bu
temel davranışlar beyin sapı tarafından düzenlenen ve
göreceli olarak basit sterotipik motor yanıtlardır. Örneğin
beslenme , beyin sapında lokal nöron toplulukları tarafından
kontrol edilen çiğneme, yalama, yutma gibi motor yanıtların
kordinasyonunu gerektirir.
İnsan
davranışlarının daha çok ön beyinden
kaynaklandığı düşünülür. Fakat nispeten basit
davranışlar beyin sapından yürütülür. Bunun en iyi örneği
hidrensefaluslu yeni doğanlardır. Ön beyinleri
olmadığı halde yeni doğan normal bebekten
ayıtedilmeleri zordur.
Bu ve sonraki konularda beyin sapının
davranıştaki rolünü inceleyeceğiz. Kranial sinirleri
bunların beyin sapındaki kaynaklarını ve yüz ve baş
hareketi için gereken lokal nöron
devrelerinin organizasyonu bu konuda, inici ve çıkıcı yolarla
bağlantılarını ve karmaşık hareketlerin
modulasyonunu önümüzdeki konuda göreceğiz.
Beyin sapı ve medulla spinalisin motor ve
duysal bölümleri yapısal olarak benzerdir. Bunula beraber beyin
sapının kranial sinirler ile ilgili kısımları çok daha
karmaşıktır.
Kranial sinirler, spinal sinirlere fonksiyonel olarak benzerdir.
Tablo 44-1 kafaçiftlerinin görevleri
Kranial
sinir |
Sinir tipi |
işlev |
Klinik muayene |
Işlev bozukluğunun tipik
semptomları |
I N. Olfa- torius |
duysal |
Koku |
Herbir burun deliğine
çeşitli kokuların uygulanması |
Koku duyusunun kaybı (anosmi) |
II N.opticus |
duysal |
görme |
Görme keskinliği ve görme
alanı haritası |
Görme kaybı (anopsi) |
III N.Ocula-motorius |
Motor |
Motor:Superior oblik ve la-teral
rektus dışındaki eks-traokuler kasların
inner-vasyonu. Otonomik: pupilin
kasılması ve lensin akomo-dasyonuna aracılık eder. |
Işık reaksiyonu, gözün
vertikal ve medial hareketleri, göz kapağı hareketi |
Diplopi, geniş pupil, düzgün
olmayan pupil genişlemesi, pitoz, gözün dışa deviasyonu |
IV N.Tro-chlearis |
Motor |
Superior oblik kası innerve
eder. |
Aşağı ve içe göz
hareketleri |
Çift görme |
V N. Trige- minus |
Karışık |
Duysal: agız ve yüzde,
eklem-ler kaslar ve deriden gelen proprioseptif ve deri duyula-rı ile
dişler ve çenenin duy-sal innervasyonu Motor: çiğneme kasları +
tensor timpani, tensor veli palatini, m.mylohyoid, m.digastricus(ön
parçası) |
Pamukla hafif deği,
ağrı ve ısının kontrolü, kornea refleksi, çene
refleksi ve çene hareketleri |
Yüzde uyuşukluk yada
duyarlılıkta azalma,şidetli ağrı
atakları(trigeminal nevralji) çene kaslarında zayıflama ve
asimetrik çiğneme |
VI N. Abducens |
Motor |
Lateral rektus |
Gözün yana hareketi |
Çift görme, gözün içe deviasyonu |
VII N. Fasialis |
Karışık |
Duyu: dış kulak yolu
derisi, dilin 2/3 ön tat duyusu Motor: mimik kasları, stilohi-yoid,
stapedius m.digastricus (arka parçası) Otonomik: göz yaşı
bezleri ve tüm tükrük bezleri(parotis hariç) |
Yüz hareketleri ve mimik, tat
testleri |
Fasial paralizi ve dili 2/3 ön
kısmında tat kaybı |
VIII N.
Stato-acusticus |
duysal |
İşitme ve hareketin
algılanması |
Işitme testi, kalorik ve
rotasyon, testleri |
Sağırlık, tinnitus,
dengesizlik,orientasyon bozukluğu |
IX N.
Glosso-pharingius |
Karışık |
Duyu:dilin 1/3arka
kısmının tat duyusu ve arka damak, tonsiller fossa ve karotoid
sinus duyusu Motor:m. stilopharengeus Otonom: parotis bezi |
Tatlı, acı, ekşi
testleri, farinks refleksi |
Arka farinkste ağrı ve
bazen kan basıncı düşmesi |
X. N Vagus |
Karışık |
Duyu:arka farinksin duyusu; farinks,
larinks, torasik ve abdominal organların visseral duyuları; dilin
arkası ve ağız boşluğunun tat duyusu Motor:larinks ve farinksin çizgili
kasları Otonom: boyun toraks ve abdomende
bulunan kardiyo-vasküler sistem, pulmoner sis-tem ve GİS bezlerinin ve
düz kaslarının innervasyonu |
Konuşma sırasında
damağın gözlenmesi ve refleksi |
Boğuk seslilik, yutma
güçlüğü ve farinks refleksinde kayıp |
XI N. Asessorius |
Motor |
m. trapezius ve m.
sternocleidomasteideus |
Omuz ve boyun kaslarının
hareketi ve gerilmesi |
Boyunda zayıflık, dönme
hareketinde zayıflama, omuz silkme hareketini yapamama |
XII N. Hypoglossus |
Motor |
Dil kasları |
Dil hareketleri, titreme, dilde
kıvrılma |
Dilin lezyon tarafına
kayması |
Şekil 44-1-olfaktor
sinir hariç kranial sinirlerin kaynaklarının beyin sapının
ventral yüzeyinden görünüşü
Şekil
44-2- kranial sinirlerin kaynaklarının beyin
sapının lateral yüzeyinden görünüşü
Olfaktor sinir ön beyinle ilişkilidir ve 32. konuda işlendi. Optik sinir diensefalon ile ilişkilidir ve 26. bölümde açıklanmıştır. XI. Sinir ise gerçekte bir spinal sinirdir.
Kranial sinirler kafatasını
gruplar halinde terkederler ve bu yüzden birlikte yaralanabilmektedirler.
Fonksiyon bozukluğu durumlarında hasarın yeri beyinde mi yoksa sinirin daha sonraki bir noktasında mı olduğunun saptanmasında bu birlikte terkediş önemli olmaktadır. Belli foremenlerden kafatasını terkettikleri alanlardaki hasarlarda birlikte hasarlanma görülmektedir.
Orbita duyusu ve göz hareketleri ile ilgili sinirler ( III, IV,VI ve Vin oftalmik dalı) kavernoz sinusta sella tursikanın yanı boyunca bir araya gelirler ve optik foremene bitişik olan superior orbital fissürden kafatasını terkederler. Hipofiz tümörleri öncelikle kiazmaya bası yaparlar.
Şekil 44-3Orbita duyusu ve göz hareketleri ile ilgili sinirlerin kafatasını supeior oblik fissürden terkederler.
Serebellopontin köşenin sık rastlanan tümörü olan akustik nörinom ( aslında VIII: sinirin vestibüler komponentinden köken alan bri schwann hücre tümörüdür) sadece VII ve VIII. sinirlere değil V sinire ve serebellumada bası yapar ve aynı tarafta hantallığa neden olur.
Aşağı kranial sinirler (IX,X,XI) juguler foremenden beyni terkederler. Tömör büyürse bunlarda bası olur. XII sinir yalnız başına anterior kondüler foremenden kafatasını tereder. Aşırı büyük tümörler ancak bası oluşturur. Eğer XI: sinir korunmuşsa lezyonunforemenden daha uzak olduğu düşünülür.
Şekil 44-4 serebellopontin
köşedeki sinir birliktelikleri ve akustik nörinom
Kranial sinirler yüz ve başın motor ve duysal fonksiyonunu ve vücudun otonomik fonksiyonunu sağlarlar.
Okulamotor sinirlerin fonksiyonlarının detaylarından 41. konuda bahsedilmişti.
Trigeminal sinir beyin sapında 2 kök halinde bulunur. Motor kök, çiğneme kaslarını, birkaç damak kasını, iç kulağı, ensenin üst kısmını sinirlendirir. Duysal kök ise 3 dala ayrılır. Vı oftalmik bölüm, orbita, burun, alın ve vertekse doğru kafatasını sinirlendirir. Bazı lifleri meninksleri ve orta ve ön intrakranial fossanın damarlarınıda sinirlendirir. V2 maksiller bölüm, oral kavitenin üst kısmı, yanaklardan arkaya doğru bir alanı sinirlendirir. V3 mandibular bölüm, dil dahil oral kavitenin alt kısmı, çeneden kulağın üzerine kadar uzanan bölümü sinirlendirir.
Trigeminal sinirin komple hasarı olan hastalarda yüzden başka ağız içinde de his kaybı olur. Psikosomatik yakınması olan nadir hastada ağız içi his duyusunun araştırılması sinir hasarı tanısını koymakta önemlidir. Tek yanlı trigeminal motor zayıflık çene kapanmasında zayıflığa neden olmaz çünkü sağlam taraf çeneyi kapamak için yeterlidir. Bununla birlikte ağız açıkken çene lezyon tarafına kayar. Bu şaşırtıcı semptom internal pterigoid kasın sağlam taraftan çeneyi aksitarafa itmesi nedeni ile olur.
Fasial sinirde karışık bir sinirdir. Motor dalı yüzün mimik kaslarına, iç kulaktaki stapedius kasına, stilohiyoid ve digastrik kasın arka bölümüne gider. Duysal bölüm sıklıkla ayrı bir dal n. intermedius olarak gider. Duysal ganglion (geniculate) orta kulağın yakınında yerleşmiştir. Ganglion geniculatumdan sonra motor dal ayrılır. Bazıları dış kulak yolunu sinirlendiriken diğerleri korda timpaniyi oluşturur ve n. linguinalise katılırve dilin 2/3 tad duyusunu sağlarlar. Parasempatik lifleri taşıyan otonomik kısım göz yaşı ve tükrük (parotis hariç) bezleri ile serebral damarları sinirlendirir.
Bell paralizisi fasial sinirin izole yaralanmasıdırözel viral enfeksiyonları alışılmış bir komplikasyonudur. Eğer genikulat ganglionda herpes Zoster enfeksiyonu varsa dış kulak yolunun iç kısmında da küçük bir bül bulunabilir. Aynı tarafta yüzde his kaybı, dilin 2/3 tad duyusu kaybı, sesin boğuk işitilmesi, yüzün karşı tarafa kayması, gözde kuruluk.
VIII statoakusticus (vestibulokohlearis) 2 temel dal duysal akson içerir. Vestibüler gangliondan çıkan vestibüler lifler ile kohlear gangliondan çıkan işitme ile ilgili liflerdir. Ensık kafa içi tümörlerden biri olan vestibüler schwannoma en çok işitme ile ilgili belirtiler verir. Çünkü vestibüler beynin diğer bölümleri tarafından kompanse edilir.
IX ve X. sinirler karışık olmakla beraber parasempatik hakimiyetindedir. Yaygın parasempatik etkileri vardır Fakat tek taraflı hasarlarında nispeten küçük problemler oluştururlar. Yutma güçlüğü,seste boğuklaşma gibi hafif semptomlar dikkat çeker. Muayenede damak kaslarında tek taraflı zayıflama saptanır.
XI. sinir saf motor sinirdir. Sternocleidomastoid ve trapezyusu sinirlendirir. Hasarında başın çevrilmesi bozulur. Sternocleidomastoid ipsilateral kontrol edilen bir kastır.
Hipoglossal sinirde (XII) dilin motor siniridir. Hasar belirtileri kolay (atrofi, fasikulasyonlar) saptanır.
Kranial sinir
çekirdekleri medulla spinalisteki duysal motor yapıların temel
planını izler.
Şekil 44-6 kranial
sinir nükleusları fonksiyonel kolonlar tarzında organize
olmuştur.
A.
Beyin sapının dorsal görüntüsü sağda
duysal solda motor kolonlor gösterilmiştir.
B. Adaki görüntünün daha basitleştirilmiş hali
C. Medullanın enine kesisinde kranial nükleusların yerleşimi
Şekil 44-7 beyin
sapı medulla spinalise benzer bir plan izleyerek gelişir.
A.
nöral tüp sulkus limitans ile dorsal duysal (alar
plate) ve ventral motor (basal plate) kısma ayrılır.
B-D. Gelişimi göstermektedir. D. erişkindeki yapı görülmektedir. Kavuniçi duysal yapıları yeşil ise motor yapıları göstermektedir.
Duysal nukleuslar
Genel somatik afferent kolon
Genel somatik afferent kolon trigeminal duysal nukleus dahil alar platein (nöral tübün dorsal kısmı) en lateral kısmını işkaleder. Spinal trigeminal nukleus temelde spinal dorsal boynuzun yüzeyel laminasının medulla içine devam etmesidir. Dış yüzeyi, yüzeyel lif yolları tarafından örtülmüştür, spinal trigeminal traktus medulla spinalisin Lissauers yolunun direkt devamıdır. Bu düzenlenme, birkaç segmentte aşağı inen ve yukarı çıkan, trigeminal ve üst servikal aksonlar için geçerlidir. Boyun ve baştan gelen bilgilerin bölünmeden devamlı bir haritasının çıkarılmasında önemlidir.
Spinal trigeminal nukleus, başın duyusuyla ilgili tüm kranial sinirlerden (fasial dahil) gelen duysal aksonlardan da bilgiler alır.Spinal trigeminal nukleus oral kavite ve başın tüm duysal haritasını içerir. Alın ventralde oral bölge dorsalde olacak şekilde bir yerleşim görülür. Dilin temsili agzın medialindedir.
Temel duysal trigeminal nukleus, orta ponsta trigeminal motor nukleusun lateralinde yer alır. Benzer duysal girdileri alır ve ve buralardan çıkan aksonlar medial lemniscusa katılarak ventroposterior medial talamusa ulaşırlar. Trigeminal duysal sistemin ek bir parçasıda periaquduktal gri maddenin dış yüzeyine yerleşmiş olan mezensefalik trigeminal nukleustur. Bu çekirdek çiğneme kaslarından proprioseptif girdiler alır. Burada bulunan büyük ünipolar hücreler, çiğnemenin ve ısırmanın kontrolünde rol oynarlar.
Şekil:44-8 beyin sapının çeşitli sevilerindeki kranial sinir nukleusları
Özel somatik afferent kolon
Özel somatik afferent kolon akustik ve vestibuler sinirlerden gelen inputlarla ilgilidir. Kohlear nukleus, beyin sapında pontomedüller kavşağın lateral kenarına yerleşmiştir ve kohleanın spiral ganglionundan gelen işitme ile ilgili bilgileri alır. Kohlear nukleus çıktılarını ponsun superior olivar ve trapezoid nukleuslarına ve inferior kollikulusa bilateral olarak gönderir. Vestibuler nukleus daha karmaşıktır. Dört farklı hücre grubu içerir. Vestibüler gangliondan gelen bilgileri,beyin sapındaki çeşitli motor ve okulomotorbölgelere, serebelluma ve medulla spinaliste denge ve göz ve baş hareketlerinin koordinasyonu ile ilgilialanlara gönderir.
Visseral afferent kolon
Fasial, glossofaringeal ve vagus sinirleri ile gelen genel visseral duyular ve tad duyusu ile ilgilidir. Tüm lifler nükleus traktus solitariusta sonlanır. Nukleusta vücudun visseral topografik haritası bulunmaktadır.
Motor Nukleuslar
Beyin sapının bazal platei 3 motor kolunu oluşturur.
Genel somatik motor kolon
Genel somatik motor kolon santral kanalın bazalinden gelişen nukleuslardan oluşur ve ventriküler sistemin zemininde orta hat yakınlarında kalır. III, IV, VI, XII. Sinirlerin yerleşimi şekil 44-8de görülmektedir.
Özel viseral motor kolon
Gelişim sırasında bu hücre grupları, somatik motor nukleusun hemen dorsalinden köken alırve tegmentuma doğru ventrolateral olarak göç ederler. Trigeminal motor nukleus, fasial motor nukleus ve nukleus ambigus (glossofarigius ve vagus) bu grupta yer alan nukleuslardır.
Genel visseral motor kolon
General visseral motor kolon gelişim süresince, sulkus limitansın hemen altında bazal platein en dorsal bölümünden başlar. Gelişim süresince ventrolateral tegmentuma doğru ilerlerler.
Edinger Westphal çekirdeği orta beyinde okulomotor kompleksin dorsomedial kenarında bulunur, pupilin kasılması ve lensin akomodasyonu ile ilgilidir.
Superior salivator nukleus pons seviyesinde fasial sinirin yanındadır, tükrük ve göz yaşı bezleri ve serebral damarların innervasyonu ile ilgilidir.
Inferior salivator nukleus, bu kolonun en rostral kısmıdır. Parotise giden lifleri glossofaringius ile gönderdikten sonra dorsal motor vagal nukleusu oluşturur.
Nukleus ambigus, ventrolaleral medullada yerleşmiştir. Özefagus, kalp ve solunum sistemi organları gibi torasik organların innervasyonu ile ilişkilidir.
Beyin sapı, iki
önemli yolda medulla spinalisin organizasyonundan farklılaşır.
Beyin sapı ve medulla spinalisin organizasyonları arasındaki ilk farklılık uzun inici ve çıkıcı yollar medulla spinalisin dış yanı boyunca ilerlerkenbeyin sapının içine girerler. Çıkıcı duysal lemiskal traktuslar (medial lemniscus ve spinotalamik traktus) işitsel, vestibüler ve viseral duyu yollarınında yaptığı gibi retiküler formasyondan geçerler.
Ikinci büyük farklılıkta beyin sapında serebellum ve ilişkili yolların temel plan üzerinde süperimpoze olmasıdır. Beyin sapının dorsal bölümü basitçe medulla spinalise benzemekle birlikte, ventral bölüm serebellar bağlantılar ile motor sistemin önemli bir bölümünü oluşturur. İçerdiği nukleuslae piramidal ve ekstrapiramidal sistemlerin parçasıdırlar.
Pencere
1 beyin sapındaki lezyon bölgesinin tanımlanması Beyin sapını etkileyen lezyonun seviyesi genellikle etkilenen kafa çifti ile ayrımlanır. Örneğin: (1) baş dönmesi, VIII. Sinirin vestibüler dalının hasarını, (2) boğuk ses ve yutma güçlüğü IX ve X. kafa çiftlerinin, (3) yüzde ısı ve ağrı kaybı spinal trigeminal nukleusun kaybını düşündürür. Tüm bu kranial sinir nukleusları medulla seviyesinde yerleşmiştir. Wallenberg sendromlu hastalar, spinotalamik traktusun harabiyeti nedeniylevücudun karşı tarafındaısı ve ağrı duyusunu kaybederler. Inferior sebellar pedinkülde tutulduğu için aynı taraf kol ve bacakta hantallık görülür. Lezyon tarafında pupil küçük olabilir, inici hipotalamo-spinal traktusun kaybına bağlı otarafta terleme kaybı görülebilir. Bu yapıların tümü beyin sapının lateral kısmında yerleşmiştir. Adolph Wallenberg tarafından ilk olarak posterior inferior serebellar arter tıkanması ile oluştuğu gösterilmiştir. Şekil-
44-9 Wallenberg sendromu |
Beyin sapındaki
nöronasl yapulardan oluşan retiküler formasyon kranial sinirler
aracılığı ile refleksleri ve basit
davranışları koordine eder.
Beyin
sapının çekirdeği retiküler formasyon olarak
adlandırılır. Bu bölge medulla spinalisin spinal refleksleri ve
basit motor paternleri oluşturan internöronları içeren intermedial
gri madde ile eşdeğerdir.
Retiküler formasyon fonksiyonel olarak lateral ve medial
bölgelere bölünebilir. (44-10) Kranial sinirlerin motor nukleuslarına
yakın olan internöronlar grubu refleksleri ve basit sterotipik hareketleri
düzenler. Kural olarak bu lokal devre nöronları, göreceli olarak küçüktür
ve lateral retiküler formasyonda yerleşmişlerdir. Zıt olarak,
medial retiküler formasyon nöronları, daha büyük olma ve
uyanıklık, otonomik fonksiyon, ağrı, postür ve hareketin
kontrolünde rol alan uzun inici veya çıkıcı nöronlor olma
eğilimindedir. Beyin sapının bu düzenleyici fonksiyonu 45.
konuda anlatılacaktır.
Ventrolateral medüller retiküler formasyondaki nöronlar,
vagus sinirinin viseral fonksiyonu ile ilişkilidavranışlar ve
çeşitli sterotipik motor paternlerin koordinasyonu için önemlidir. Bunlar
GIS yanıtları, respiratuar akt,iviteler ve kardiyovasküler
yanıtları içerir.
Lateral medüller ve pontin retiküler formasyon, hipoglossal
ve ambigus nukleuslarının bulunduğu lateral bölgeden fasial ve
trigeminal motor nukleusları çevreleyen alana doğru uzanır. Bu
bölgedeki nöronlar, orofasial motor yanıtların düzenlenmesi için
gereklidir.Bu motor aktivitelerin en önemlileri yemek için olanlardır.
Çiğneme ile birlikte dil ve dudak hareketleri hatta bunlarla birlikte
solunum kontrolüde bu bölgede yapılır.
Fasial motor nukleusları çevreleyen retiküler formasyon
nöronları, gülümseme yada ağlama gibi duygusal yüz ifadelerinin
organizasyonu içinde önemlidir. Aktörler, retiküler formasyon tarafından kontrol edilen motor
paternleri tetikleyen hayali durumları üretmeyi öğrenirler.
Yüz ifadelerinin otonom
kontrolü paralizi hastalarda gösterilmiştir. Bir şaka
yapıldığında bu hastalar simetrik olarak gülebilirler.
Retiküler formasyon yüz ifadelerini bilateral olarak tetikleyebilir.
Paramedian retiküler
formasyon, abdusens ve okulamotor nukleuslara yakındır ve göz
hareketlerinin koordinasyonu ile ilişkilidir.