BÖLÜM 59

DİL (LİSAN) VE AFAZİLER

·           Sesin, yapısal özellikler kazanmış akışı sayesinde insanların düşüncelerini sınırsız ifade edebilme yeteneği

·           Linguist ve psikolinguistlerin son 40 yıldır devam eden bilimsel çalışmaları:

ð      Tüm diller benzer temel yapısal özellikler taşır

ð      Dil, bu özelliklerin tüm toplumlardaki sağlıklı çocuklar tarafından kullanılması sonucunda öğrenilir

 

Dil: Fikirleri Sinyallere Dönüştürerek Kodlama Yeteneği

Dil bu özellikleri ile düşünce, okur-yazarlık ve dilin doğru kullanımından ayrı düşünülmelidir

 

·           Düşünme; yeni fikirler oluşturabilme ve bu fikirleri eskileri ile karşılaştırabilme yeteneği

ð      Dil; fikirlerin bir sinyal şeklinde kodlanarak başka kişilere aktarılması

ð      İnsanlar sadece kullandıkları dilin kelimeleri ile sınırlı olarak düşünmezler

ð      Bebekler, insan olmayan primatlar ve afazik kişiler de normal insanlar gibi düşünürken görsel imajları, kavramları ve önermeleri düşünürler

·           Okur-yazarlık, insanlık tarihine göre çok yeni bir buluştur

ð      Dil veya konuşma ise çok daha eski

·           Dil kuralları ve gramer; insanların konuşurken ve anlarken kullandıkları gereç olan cümlelerin belli bir kalıp içinde "doğru" kullanılması, dilin standart ve standart olmayan kullanılışlarının incelenmesi

ð      "isn't " veya "ain't " gibi

 

Dilin Evrensel Tasarımı

·           Dilin tasarımı iki bileşenden oluşur: Kelime ve gramer

 

Kelime    

·           Bir anlam ile sesi birleştiren rastgele seçilmiş bileşen

ð      Örneğin kedi kelimesi belli bir hayvanı tanımlamak için kullanılır

ð      Bu kelimenin belli bir hayvan için kullanılması, kelimenin o hayvanın doğal bir özelliğinden kaynaklanmasından dolayı değil, ortak bir dili kullanan insanların o hayvan için o kelimeyi kullanmasından dolayıdır

ð      Kedi kelimesi, çocukluğumuzdan beri bizim için belli bir hayvanı ifade ettiği için, anlamı bizce o hayvandır

·           6 yaşındaki bir çocuk 13,000 kelime bilgisine sahipken, yüksek okul mezunu bir kişi için bu rakam en az 60,000'dir

·           Kelimeler için geniş-dar sözcük havuzu (dağarcığı) kavramları

ð      Geniş dağarcık (open-class "content" vocabulary )

Ø      Bu gruptaki kelimeler bir çok objeler, durumlar, olaylar, duygular, nitelikler, insanlar, yollar, yerler gibi çok sayıda kavramı içerir

ð      Dar dağarcık (closed-class "grammatical" vocabulary )

Ø      Zamana, mantığa bağlı kavramları ve geniş sınıftaki sözcüklerin arasındaki bağlantıları (bağlaçlar, yardımcı kelimeler, ön ve son ekler, edatlar) içerir

 

Gramer

·           Kelime gruplarının nasıl sözcükler, sözcük grupları ve cümleler halinde düzenleneceğini belirleyen, aynı zamanda, düzenleniş şekillerine göre ne gibi anlamlar yükleneceğini belirleyen sistem

ð      Örneğin; "köpek adamı ısırdı" ile "adam köpeği ısırdı" cümlelerinin içindeki iki kelimelik yer değişiminin neden olduğu anlam değişikliği

·           Dil, beynimizin bir yerlerinde depolanmış sabit cümle kalıplarının hatırlanarak söylenmesi değildir

ð      Gramer sayesinde dağarcığımızdaki sözcükleri değişik şekillerde sıralayarak çok sayıda cümle üretiriz

ð      20 sözcük içeren bir cümle için, sözcükleri farklı yerlerde kullanarak değişik anlamlar oluşturabilme sınırı: 1020!

 

Gramerin Üç Bileşeni

·           Yapı (morphology )

ð      Bazı eklerin veya diğer yardımcıların anlam gereği kullanılması gereken yerlerin cümle içinde doğru olarak belirlenmesi

Ø      Örnek: Ben-benim, o-onun, ben-bana, sen-sana

 

·           Sözdizimi (syntax )

ð      Kelimelerin belli bir anlamı oluşturacak şekilde gruplar ve cümleler halinde sıralanması

Ø      Örnek: "I once shot an elephant in my pajamas, how he got into my pajamas I'll never know "

[I shot ] [an elephant ] [in my pajamas ]

[I shot ] [an elephant in my pajamas ]

Ø      Örnek: Oku baban gibi eşek olma!

[Oku] [baban gibi eşek olma]

[Oku baban gibi] [eşek olma]

 

ð      Cümle içindeki fiilin, cümlenin yapısına etkisi

Ø      Man fears dog - Man frightenes dog

 

ð      Anaphora fenomeni

Ø      Bir cümle içindeki iki anlatım birbirine bağlıdır ve tek bir şeyi işaret eder, örnek: "Sheila washed herself " cümlesinde "Sheila " ve "herself  " aynı kişiyi işaret eder

Ø      Anaphora bazen de cümle içinde gizli olan bir anlatım ile bağlantılıdır ve bu gizli anlatıma anlam kazandırır (Buradan yola çıkılarak derin yapı yüzeyel yapı kavramları ortaya atılmıştır)

·           Fonetik/diksiyon (phonology )

ð      Sesleri dil ile uyumlu bir şablon içine oturtma

ð      Phonology, morphology ve syntax'dan farklı olarak, cümlenin anlamını değiştircek özellikler taşımaz

 

 

Karmaşık Dil Yapısının Çocukta Kendiliğinden Gelişimi

Darwin: "İnsanoğlunun konuşmaya içgüdüsel bir yatkınlığı vardır. Bunu bebeklerin çıkarttığı seslerden anlayabiliriz. Benzeri bir yatkınlık bira yapımcılığı, fırıncılık ya da yazarlık için ise yoktur."

·           Bebekler 5-7 aylıkken konuşmaya benzer sesler çıkarmaya başlar

·           7-8 aylarda düzgün hecelerle bazı kelimeler söyleyebilir

·           1 yaşındaki çocuk cümleye benzer kelime gruplarını arka arkaya getirebilir

·           18 aylık çocukta kelime öğrenme hızı aniden artar, bir arada kullandığı kelime kombinasyonları farklılaşır

·           2 yaşındaki çocuk cümle içinde anlamlı sözcük gruplarını zengin biçimde kullanmaya başlar

·           3 yaşında çocuk gramer kurallarının gerektirdiği kelimeleri kullanmaya başlar, aynı zamanda konuşma akıcı ve kendini ifade eder şekil almıştır

 

----------------

 

·           3 yaşındaki bir çocuğun konuşma sırasında yaptığı hatalar çok olmasına karşın, sadece anne ya da babasını taklit ederek değil, aynı zamanda onların konuşmalarını ve dolayısıyla dilin kurallarını gözleyerek zaman içinde bu hatalarını düzeltir

ð      Örnek: "Mommy, why did he dis it appear? "

Ø      Çocuk "disappear "kelimesini yanlış çözümleyerek "dis appear "olarak algılamıştır

Ø      İlk olarak bu, çocuğun bir kelimeyi bir bütün olarak ezberlemeyip, bağlantılarını gözlediğini gösterir (yanlışa da olsa bir kelimenin iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluştuğu yorumunu yapmıştır)

Ø      İkinci olarak bu hata, çocuğun kelimeleri seçerken, gramer kurallarına göre sınıflandırdığını gösterir ("blow it away " veya "take it apart " kullanımlarına uygun bir hata yapmıştır: "dis it appear ")

 

Dil Öğrenilir ve Dil Öğrenme Kapasitesi Doğuştan Gelir

·           İstisnasız olarak her çocuk, doğumundan sonra maruz kaldığı dili öğrenirken, vahşi doğada veya ebeveynlerinin psikiyatrik sorunlarından dolayı sessiz bir ortamda büyüyen çocuklar konuşamaz

·           Bu durum, konuşma/dil konusunda öğrenmenin önemini gösterir ancak, aynı ortama maruz kalan diğer canlılar konuşmayı öğrenemediğine göre bu konuda doğuştan gelen bazı özellikler olduğu ortaya çıkar

·           Chomsky 1959'da ortaya attığı hipotez:

ð      Çocuklar, sadece dil öğrenmeye adanmış özel bir nöronal devreye doğuştan sahiptir

 

ð      Buna karşın bir çok aratırmacı, dil öğrenmenin özel bir durum olmasdığını ve diğer öğrenme şekillerine benzer olduğunu savunur

ð      Bu konu linguistler ve psikologlar arasında halen tartışılmaktadır

 

Chomsky'nin görüşünü destekleyen kanıtlar

·           İnsan ile diğer canlı türleri arasında konuşma açısından farklılık

·           Farklı kültür, sosyal-ekonomik şartlar ve eğitim seviyelerinde yetişen insanların aynı dilin temek gramer özelliklerini öğrenebilmesi

·           18. ve 19. yüzyıllarda büyük çiftliklerde izole yaşayan insanların kendi özgün dillerini (creole ) yaratabilme özelliği ve bu dilin evrensel dil kurallarına uygun olması

·           Konuşma - zeka ilişkisi

ð      Kalıtsal bir hastalık olan "specific language impairment " olan çocuklarda zeka, duyma ve diğer sosyal yetenekler kusursuzken, dilin gramer kurallarını anlama ve konuşma konusunda zorluk vardır

ð      Buna karşın, mental retardasyonu olan kimi çocuklar akıcı ve gramer açısından mükemmel konuşabilir

ð      Bu örnekler, dilin öğrenilme ve kullanılma açısından diğer yeteneklerden ayrıldığı görüşünü destekler

·           Sonuç olarak; çocuklar dil öğrenimini, genel zekadan daha özgün bir biçimde kazanırlar ancak, bu özgünlük herhangi bir dile (İngilizce, Japonca, Türkçe gibi) özgü olacak kadar özgün değildir!

 

Hayvanlarda İnsanlar Tarafından Kullanılan Dilin Yokluğu - Darwin'in Doğal Seleksiyon Teorisi

·           Soru: Eğer dil de diğer özellikler gibi evrim yolu ile gelişmiş ise, diğer hayvanlarda da dilin bir öncü özelliği (prekürsör) bulunması gerekmez mi?

·           İnsan olmayan diğer canlılardaki doğal haberleşme sistemleri insan dilinden tamamen farklıdır ve üç temel özellikten birini gösterir:

ð      Sınırlı çağrılar: Yırtıcı bir hayvanın varlığını haber veren bir hareket ya da ses

ð      Sürekli analog bir sinyal: Arının çıkardığı ses, besin kaynağına uzaklığı saptar

ð      Rastgele sıralanmış ve bir ana temanın değişimlerini vurgulayan ses dizileri: Kuşun ötmesi

 

Hayvanların insan dilini taklit etmesi

·           Her ne kadar bu iletişim şekilleri de dil olarak adlandırılsa da, bilimsel olarak bu davranışların insan dili ile bağlantısı daima tartışmalıdır

ð      Özel eğitilmiş şempanze ve goriller işaret dilini kullanabilir (bunun gramer ile ilişkisi yoktur!), haberleşmek için düğmeleri vs. Kullanabilir, bazı sözcüklerin anlamını fark ederek hareket edebilir

ð      Papağanlar bazı insan seslerini ve kelimelerini öğrenebilir, kullanabilir

ð      Yunusların kendine özgü haberleşme sesleri olduğu düşünülür

·           Yarasalar ve uçan sincapların uçmaya yarayan organları iki türde de kanat olarak adlandırılır ancak, bu organ yarasada memelilerdeki ellerin bir modifikasyonu, uçan sincapta ise göğüs kafesinin uzantısıdır

ð      Bu organlar benzer fonksiyonlarından dolayı analogous olmasına rağmen gerçekte homologous değillerdir

ð      İnsanlar ile insan olmayan canlıların kullandıkları dil da bu şekilde değerlendirilebilir

ð      Maymunlar hiç bir zaman "dil" öğrenemez

·           Ancak bu durum, Darwin'in evrim teorisine ters düşmez;

ð      İnsanlar doğrudan maymundan evrimleşmemiştir

ð      Yaklaşık 6-8 milyon yıl önce ortak bir atadan gelişmişlerdir

ð      Bu zaman aralığı 300,000 kuşağın yaşamı anlamına gelir ki, insan ve maymun ortak atadan ayrıldıkan sonra dil insanda gelişmiş olabilir

ð      Dilin sadece insanda gelişmesinin bir nedeni, insanın yaşadığı çevreyi değiştirmek için teknoloji kullanması ve bunu kullanabilmek için de türdeşleri ile iletişim içinde olması gereksinimi olabilir

·           Soru: İnsan dil kullanmaya ne zaman başladı?

ð      Günümüzden 2-2,5 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen homo habilis 'in sosyal ilişkileri olduğu ve ilkel bir dil kullanabildiği sanılıyor

 

 

 

ð      500,000 ila 1,5 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen ve Afrika'dan eski dünyanın diğer kısımlarına yayılan homo erectus 'un ateşi kontrol ettiği ve balta kullandığı biliniyor; bu işlevleri diğer insanlarla sözlü iletişim kurmadan yapamayacağı düşünülüyor

 

ð      200,000 yıl önce yaşayan homo sapiens 'in beyin yapısı ve sosyal özellikleri kesin olarak dil kullandığını gösteriyor

 

ð      Dünya üzerindeki belli başlı insan ırklarının 50,000 yıl önce ortaya çıkmış olması, ve bu ırkların tümünde ortak dil karakteristiklerinin bulunması, dilin bu tarihten önce tüm insan ırkında tam olarak oluştuğunun göstergesi kabul ediliyor

 

Afazili Hastalar Üzerinde Çalışmalar; Beyinde Dil İle İlgili Alanların Saptanması

·           İnme ya da kafa travması sonucu beyninin belli bölgelerinde hasar meydana gelen insanlarda afazi gelişmesi sonucu bu ilişki araştırılmaya başlandı

·           Sol hemisfer dil açısından büyük bir dominansa sahiptir

ð      Hem sağ hem de sol el kullanan insanların çoğunda durum böyle (oran: %96)

ð      İşaret dili gibi gramatik özellikler taşımayan ve sadece görselliğe dayanan iletişim biçimleri bile sol hemisfer tarafından kontrol edilir

·           Beyinde dil ve konuşma açısından önemli bölgeler

 

 

Fig 59-1

B: Broca alanı

W: Wernicke alanı

Sm: Supramarginal girus

AG: Angular girus

A: Duyma korteksi

M: Motor korteks

Ss: Sometosensory korteks

TP: Temporal pole

lt: sol inferotemporal korteks

Pf: Prefrontal kortex

 

Dil Kullanımında Wernicke-Geschwind Modeli

·           Modelin erken versiyonu

ð      Wernicke alanı kelimelerin akustik görüntülerini algılama, Broca alanı ise sesleri eklemleyerek (artikülasyon) konuşma işlevini yerine getirir

ð      Arkuat fasikulus Wernicke alanından Broca alanına tek yönlü iletişim sağlar

ð      Duyulan bir sözcüğün akustik görüntüsü Wernicke alanında oluştuktan sonra, bu sözcüğün içerdiği anlamı algılamak için diğer asosiasyon alanları da aktive olur

ð      Sözsüz (non-verbal ) anlamlar da önce Wernicke alanında akustik görüntüye dönüşür, bu sinyal Broca alanına iletilerek konuşma sağlanır

ð      Okuma ve yazma sırasında da bu iki alan aktif durumdadır; okuma sırasında görsel görüntüler (visual images ) Wernicke'de akustik görüntüye dönüşürken, yazma esnasında sözsüz anlamlar önce Wernicke'de akustik görüntüye dönüşür, daha sonra bunlar motor sinyallere çevrilir

 

Bu model üzerine oluşturulan afazi sınıflaması

Afazi tipi

Konuşma

Kavrama

Tekrarlama

Diğer Belirtiler

Etkilenen Bölge

Broca

Akıcı değil, çaba gerektiren

Tek kelimeler ve basit cümleler için büyük oranda iyi

Azalmış

Sağ hemiparezi

Sol posterior frontal korteks ve altındaki yapılar

Wernicke

Akıcı, güzel artikülasyon, melodik

Azalmış

Azalmış

Motor belirti yok, hasta anksiyoz, ajite, öforik veya paranoid belirtiler gösterebilir

Sol posterior superior ve orta temporal korteks

İleti (Conduction )

Bir miktar artikülasyon bozukluğu ile birlikte akıcı

İyi durumda

Azalmış

Genellikle yok, bazen sağ kolda duysal ve motor zayıflık

Sol superior temporal ve supramarjinal girus

Global

Yetersiz, akıcı değil

Azalmış

Azalmış

Sağ hemipleji

Yaygın sol perisilvian lezyon

Transkortikal motor

Akıcı değil, patlama tarzında

İyi durumda

İyi durumda

Bazen sağ tarafta zayıflık

Broca alanının anterior veya superior kısmı

Transkortikal duysal

Akıcı, yetersiz

Azalmış

İyi durumda

Motor belirti yok

Wernicke alanının posterior veya inferior kısmı

 

·           Wernicke Geschwind modeli afaziler hakkında genel bir çerçeve oluşturmakla birlikte, PET, fMRI ve ERP (event-related electrical potentials ) gibi yeni yöntemler bu modelin sınırlı kaldığını gösterdi

·           Yeni bilgiler modeli daha geliştirmenin yanı sıra, Wernicke ve Broca alanlarının rollerinin göründüğü kadar net olmadığını ortaya çıkardı

·           Benzer şekilde, arkuat fasikulusun artık tek yönlü değil, duysal kortikal alanlardan da bilgiler alarak, iki yönlü işlev yaptığı kabul edilmekte

·           Bunun yanında, sol hemisferdeki bir çok kortikal ve subkortikal alanın dil kullanımında önemli rolü olduğu anlaşıldı

·           Modern görüş: Konuşma (dil) için üç önemli sistem;

1.        Dil Uygulama Sistemi: (Broca ve Wernicke alanları, insular korteks ve bazal gangliyonların bir kısmı) Gelen duysal sinyalleri alarak fonetik, gramer ve artikülasyon açısından konuşmayı denetler

2.      Aracı sistem: (Temporal, pariyetal ve frontal asosiasyon kortekslerinin bazı kısımları) Uygulama sisteminin etrafında yer alır ve üçüncü sistem ile bağlantısını sağlar

3.      Kavramsal sistem: (Yüksek kortikal asosiasyon alanları) Konuşmanın kavramsal içeriğini denetler

 

Broca Afazisi

·           Broca alanının hasarı sonucunda ortaya çıkan bir dizi semptomu içeren sendrom

 

 

Fig 59-2

Broca Afazisi: Broca alanı (Brodmann'ın 44 ve 45. alanlarını kapsayan alt sol frontal girus), onu çevreleyen frontal bölgeler, altında yer alan beyaz cevher, insula ve bazal gangliyonların bir kısmı

 

·           Zorlanarak ve yavaş konuşma ve bozulmuş artikülasyona rağmen kelime seçimi  ve iletişim becerisi iyi

·           Karmaşık cümlelerin tekrarlanmasında bozukluk

·           Lezyon sadece Broca alanı ile kısıtlı ise bu durumda belirtiler daha hafif olur ve “Broca afazisi” yerine “Broca alanı afazisi” olarak adlandırılır

·           Broca afazisi önceleri düşünüldüğü gibi, sadece konuşma üretiminde sorun ile kısıtlı değildir, karmaşık cümlelerin anlaşılmasında da sorun vardır

ð      The apple that the boy is eating is red “: Boys eat apples, but apples do not eat boys, apples are red, but boys are not

ð      The boy that the girl is chasing is tall “: Anlamını kavrayamaz

·           Genelde söylenen ilk cümleyi anlayabilirken ikinci cümlede sorun yaşanır

·           Soru: Broca alanı gramer merkezi midir?

ð      Cümle yapıları yerlerini korur

Ø      İngilizce’de: Özne-fiil-nesne

Ø      Türkçe’de: Özne-nesne-fiil

ð      -ed, -ing, -s gibi İngilizce’deki son ekler korunur

ð      Yanıt Broca alanı gramer merkezi olarak kabul edilmez

·           Broca alanının kısa dönemli “working memory “ ile bağlantılı olduğu düşünülür

ð      Tekrar etmedeki güçlükler bununla bağlantılı olabilir

·           Broca afazisinin fenomenlerin kelimelere, kelimelerinde cümleye dönüştürülmesinde görevli bir nöral ağın etkilenmesi sonucu olduğu düşünülür

 

Wernicke Afazisi

·           Sol işitme asosiasyon korteksinin posterior kısmında oluşan lezyonlar sonucu ortaya çıkar

 

 

Fig 59-3

Wernicke afazisi: Brodmann’ın 22. alanı

 

·           Broca afazisinin tersine, kolay, normal hızda ve melodik konuşma

·           Buna karşın mantık ve kelime seçiminde çok sık yapılan hatalara bağlı entellektüel içerik yetersiz

·           İlave ses ve kelimeler seçilerek ve bunların kelimelere eklenerek mantık (fenomen) içeriğinde yetersizlik oluşması: Phonemic parapasia

·           Modern görüşe göre Wernicke alanı; sesli kavramlar ile konuşma seslerinin bağlantısını sağlayan alan

ð      Bu işlev sırasında gramer, dikkat, sosyal deneyim ve kavram-kelime uyumunun belirlendiği alanlar gibi beynin diğer bir çok bölümü de katkıda bulunur

 

İleti (Conduction ) Tipi Afazi

·           Beyindeki konuşma ile ilgili başlıca alanlarla bağlantılı yapıların hasarlanması sonucu ortaya çıkar

·           Hastalar basit cümlelerle anlamlı konuşabilir ancak, Broca ve Wernicke’de olduğu gibi, söylenenlerin tekrarlanması yetersizdir

·           Aynı zamanda nesnelerin ve resimlerin isimlendirilmesinde sorun vardır

·           Sol superior temporal girus ve inferior parietal lob ile bağlantılı yapıların (primer duyma korteksi, insula ve altındaki beyaz madde) hasarlanması sonucu ortaya çıkar

·           Hastalığın adı bunu anımsatmasına rağmen,  sadece arkuat fasikulus hasarının bu tür bir afazi oluşturduğuna dair kanıt yoktur

·           Hastalık sırasında lezyon gören bağlantı bölgesinin kavramları kelimelere dönüştüren ve artikülasyonu sağlayan bir nöron ağının bir parçası olduğu düşünülür

 

Transkortikal Motor ve Duysal Afaziler

·           Broca (motor) ve Wernicke (duysal) alanlarına komşu bölgelerin hasarı sonucu ortaya çıkar

·           Transkortikal motor afazili hastalar akıcı konuşamamakla birlikte söylenen cümlelerin tekrarında çok başarılıdır

ð      Wernicke alanı sağlam olduğundan söylenenleri anlamada sorun yoktur (tekrar bu yüzden başarılıdır)

ð      Spontan konuşmanın başlatılmasının kontrolünde sorun yaşanır

ð      Hasarlı bölgenin yayılması ile orantılı olarak semptomlarda artış gözlenebilir

·           Transkortikal duysal afazili hastalar akıcı olarak konuşabilmekle birlikte, kavrama ve nesneleri isimlendirme yetenekleri azalır

ð      Motor afazide olduğu gibi tekrarlama testleri başarılıdır

·           Her iki afazi de tekrarlama yeteneğinin bozulmaması ile Broca ve Wernicke afazisinden ayrılırlar

 

Global Afazi

·           Broca, Wernicke ve transkortikal afazilerin kombinasyonu

·           Dil, konuşmayı formüle etme ve tekrarlama gibi yeteneklerin tam kaybı

·           Spontan konuşma en iyi olasılıkla bir kaç kelime ile sınırlı

ð      Buna karşın otomatikleşmiş kelimeler (haftanın günleri, ezberlenmiş bir şiiri ya da şarkı gibi) söylenebilir

·           Yüzün ve vücudun sağ tarafında zayıflık veya paralizi eşlik edebilir

·           Genellikle orta serebral arter tıkanmasına bağlı yaygın infarkt sonucu meydana gelir

 

 

 

Dil İçin Önemli Diğer Beyin Alanları

·           Son yıllarda görüntüleme tekniklerindeki gelişme, bilinen ve sözü edilen alanların dışında bazı kortikal ve subkortikal yapıların dil açısından önemli olduğunu gösterdi

·           Örnek: Temporal ve inferotemporal korteks alanlarındaki hasar, nesne ve özneleri isimlendirme ve kelime hatırlamada bozukluğa yol açabilir

 

 

Fig 59-4

Kişileri, hayvanları ve eşyaları isimlendirme sırasında meydana gelen beyin aktivitesi (adjusted mean activity )

Horizontal kesitler, resimlerin sağ tarafı sol hemisferi temsil eder.

 

·           Dil için önemli bir başka alan: İnsulanın hemisferin derin kısmında yer alan bir parçası

ð      Artikülasyonun planlanma ve koordinasyonunda önemli olduğu düşünülmekte

ð      Anlama ve kelime bulmada sorun toktur ancak, bu alanda lezyon olan hastalar söylemek istedikleri kavramları doğru bir sıra ile cümlelere dönüştüremez

ð      Aynı zamanda konuşma sırasında yaptıkları hatanın farkındadırlar

 

 

Fig 59-5

A.      Artikülasyon planlama bozukluğu olan 25 hastadan alınmış görüntülerin üst üste bindirilmesi. Tümünde insulanın derin kısmında lezyon bulunmuştur.

B.       Başka bir türde konuşma bozukluğu olan ancak, artikülasyon planlamasında bozukluk olmayan 19 hastadan alınmış ve üst üste bindirilmiş görüntü.

 

A kısmındaki lezyonun B kısmında gösterilen hastalarda olmaması: Artikülasyon planlamasının bu bölgeye özgü olduğunun göstergesi.

 

Sağ Hemisferin Önemi: Prosody ve Pragmatics

·           Prosody : Dilin ritmi, zamanlaması, vurgulama (tonasyon)

·           Pragmatics : Dil kullanımı sırasında yaratıcılık

 

·           Sağ el kullananların hemen hemen tamamında ve sol el kullananların bir kısmında dil yetenekleri beynin sol hemisferi tarafından kontrol edilir

·           Bununla birlikte, sağ hemisfer de dil ile ilgili fonksiyonlara sahiptir

ð      Konuşmanın emosyonel prozodisi sağ hemisfer tarafından kontrol edilir

ð      Sağ hemisfer lezyonlu hastalar cümle kurmakta zorluk çekmemekle birlikte, bunları yer ve zamana uygun entellektüel ve sosyal içerikte uygun metinlere dönüştürmekte sorun yaşar

Ø      Şakaları anlamakta güçlük çekebilir !!

 

Dil Kullanımında Plastisite

·           Erişkin yaşta sol hemisfer fonksiyonu kaybına uğrayan hastalar konuşma yeteneğini tümüyle kaybeder

·           Bebeklik döneminde sol hemisfer kaybı durumunda bu kişiler akıcı konuşma yeteneği kazanabilir ancak, sadece sağ hemisfer kaybı olanlara göre konuşma yetersizdir

·           Çocukluk döneminde birden çok yabancı dili kusursuz öğrenilebilirken, erişkin döneminde öğrenilen dil aksan ve gramer bozuklukları içerir

·           Sorunlu (sağır-dilsiz veya psikiyatrik nedenle) ebeveynlerinden dolayı sessiz ortamda büyüyen çocuklar puberteden önce lisan ile karşılaşırsa hiç bir sorun olmaksızın öğrenebilir, ileri yaşlarda ise lisan kusurları oluşur

 

Alexia ve Agraphia : Okuma ve yazma kusurları

·           İki bozukluk bir arada veya ayrı ayrı görülebilir

·           Her ikisi de lezyon bölgesine göre afazi ile bağlantılı ya da bağlantısız olabilir

 

Alexia

·           Okuma insanlık tarihine göre çok yeni (5000 yıl)

·           Görüş: Bu nedenle, afazi olmaksızın gelişen pür alexinin özelleşmiş bir merkezin kusuru olduğuna inanmak zor; daha çok görsel sistemle dil sistemi arasındaki bağlantıların sorunu olmalı

·           1892, Fransız nörolog Jules Dejerine

ð      Zeka ve konuşma yeteneği oldukça iyi olan ancak, aniden okuma yeteneğini kaybeden bir kişi üzerinde araştırma

ð      Kelimeleri harflerine göre ayırma yeteneği var, tek tek harfler olarak yazıldığında anlayabiliyor, yazılı bir kelimeyi kopyalayıp yazabiliyor ancak kelime olarak anlamını anlayamıyor

ð      Sağ görme alanında renkli görme kusuru ancak, diğer görme işlevinde sorun yok

ð      Post-mortem araştırma: Her iki görme korteksinden gelen bilgileri sol hemisferdeki dil alanlarına ileten sol oksipital bölgede lezyon

Ø      Ayrıca sağ ve sol görme alanlarını birleştiren korpus kallosumun arka kısmında (splenium) hasar; bu bölgenin okuma konusunda etkili olduğu ancak tek başına hasarının alexiye neden olmadığı düşünülür

·           Sonuç: Alexia tek bir alanın hasarından çok, bağlantı yollarının hasarı sonucu oluşur

 

Gelişimsel Disleksi: Çocuklarda Okumayı Öğrenme Güçlüğü

·           Görme ve işitme sorunu olmaksızın, normal IQ düzeyindeki çocuklara yeterli eğitim verilmesi durumunda bile okumayı öğrenmede güçlük

·           Görülme oranı: %10 – 30 !!

·           Okumayı öğrenme güçlüğüne rağmen, diğer iletişim sembollerine duyarlı

ð      Trafik işaretlerini tanıyabilir

ð      Coca Cola’nın tescilli yazısını görünce okuyabilir !

·           Bazı dislektik çocuklarda ters okuma eğilimi

ð      was “ yerine “saw “ okuma

ð      b ve d gibi birbirinin ayna görüntüsü olan harfleri karıştırma

·           Bazı dislektiklerde hızlı, farklılıklar içeren görsel uyaranların değerlendirilmesinde hata

·           Bazılarında ise diğer nörofizyolojik bozukluklar

 

 

Fig 59-6

Üst kısım: Harflerin kısa listesini hatırlama testi; Alt kısım: Uyaklı iş testi

 

·           Sonuç: Dyslexia da alexia gibi tek bir bölgeden çok sistemler arasındaki bağlantıların fonksiyon bozukluğuna bağlı ortaya çıkar.

 

 

Sonsöz

Broca ve Wernicke alanlarının tanımlanmasından bu yana geçen yüz yıl içinde dil konusunda çok yol alındı. Ayrıca dilin algılama, motor kontrol, mantıksal bilgi ve dikkat ile bağlantıları gösterildi.

Yeni fonksiyonel görüntüleme yöntemleri bu alandaki gelişmeleri hızlandırdı. Gelecekte de bu yöntemler bu alandaki araştırmacılar için çok önemli birer gereç.

Bu konuda bir çok disiplinden insanların bir araya gelerek yapacakları yeni çalışmalar bir çok yeni gelişme sağlayacaktır.

 

 

Nina Dronkers, Steven Pinker, Antonio Damasio